Marmara Medya Merkezi Animasyon Birimi afişlerini dijital olarak değil, öğrencilerin yeteneklerinden yararlanarak “geleneksel usullerle” tasarlıyor.
Marmara Medya Merkezi Animasyon Birimi’nde görevli öğrenciler, etkinlik afişlerini tasarlarken dijital programlar yerine, kara kalem, sulu boya ve kolaj tekniği gibi el becerisi gerektiren yöntemleri kullanıyor.Petek Taş, Özge Şengöz, Hilal Karaarslan, Ümit Can Yılmaz, Kağan Akdoğan ve Buse Erel’den oluşan animasyon birimi ekibi,çağdaşları gibi bilgisayar programları kullanmak yerine İhap Hulusi Görey, Mengü Ertel gibi ustaların izinden gidiyor.
Animasyon Birimi Koordinatörü Araştırma GörevlisiOrçin Uzun “Bu eğitim-öğretim yılında gerçekleştirilen etkinliklerin afişleri, dijital programlar kullanmadan tasarladığımız ilk afişler oldu. Marmara Medya Merkezi’ndeki bir etkinlik için el becerimizle afiş tasarlamak istedik. Bu şekilde yapacağımız bir işin bilgisayarla yapılandan çok daha ilgi çekeceğini düşündük.” dedi. Uzun, her öğrencinin hangi alanda daha iyiyse ona yöneldiğini, bazılarının karikatür çiziminde, bazılarının ise portre ve teknik çizimde iyi olduğunu ifade etti. Afiş tasarımında daha çok gelişmek için bu yöntemlerle devam edeceklerini vurgulayan Uzun, “Tasarımda bilgisayarın üstünlüğünü bir kenara bırakıp, afişlerimizi kara kalem, sulu boya, pastel boya vb. malzemeler kullanarak yapmak istiyoruz. Kendimizi bu alanda geliştireceğiz. Bu şekilde yaptığımız işlere bir ruh kazandırıyoruz.” dedi.
Dijital Çağ Öncesi Grafik Sanatçıları
Orçin Uzun’un başlattığı bu çalışmada kullanılan yöntemler, dijital çağ öncesinde birçok usta grafik sanatçısı tarafından kullanılıyordu. Türk grafik sanatının kurucusu olarak bilinen İhap Hulusi Görey,afiş tasarımının ilk temsilcisi ve aynı zamanda genç Türkiye Cumhuriyeti’nin kurumsal kimliğinin oluşturulmasında önemli pay sahibi olan bir isim. Tasarımın dijitalleşmesinden önceki dönemin temsilcilerinden Görey, yaşamı boyunca ilklerin öncüsü oldu. 1923 yılında Galatasaray Lisesinde açtığı sergi, Türkiye'deki ilk afiş, grafik tasarım sergisi olarak kayıtlara geçti. İlk atölyesini 1929’da İstanbul’da kuran Görey, Kulüp Rakısı etiketini ve Atatürk’ün siparişi üzerine Alfabe’nin kapağını tasarladı. Sahibinin Sesi Gramofonları, yeni adı Milli Piyango olan Asıl Tayyare Piyangosu, Türkiye İş Bankası, Ziraat Bankası, Garanti Bankası ve birçok özel kuruluşa çeşitli çalışmalarıyla hizmet verdi.
Dijital dönem öncesinin önde gelen grafik sanatçılarının bir diğeri ise Mengü Ertel’dir. Kariyerine tiyatro oyunları için afiş tasarlamakla başlayan Mengü Ertel, bu alanda uluslararası pek çok ödül kazandı. 1969'da San Grafik Atölyesini kuran Ertel, aynı yıl İstanbul’daTürk-Alman Kültür Merkezi’nde ilk tiyatro afişleri sergisini açtı.Afiş tasarımlarının yanı sıra kitap kapağı ve logo da tasarlayan Mengü Ertel, 1969’da Grafik Sanatçıları Derneği’nin kurucu üyesi oldu. Yurt içinde ve dışında çok sayıda sergi açan Ertel, 1974 yılında Cannes Uluslararası Film Şenliği Afiş Yarışması’nda ilk uluslararası ödülünü kazandı.
Mengü Ertel’in öğrencisi olan Erkal Yavi, 1970’li yıllarda yaptığı kitap kapaklarıyla tanındı. Ağırlıklı olarak kitap kapağı tasarımına yoğunlaşan Yavi, Aziz Nesin’in tüm kitap kapaklarının tasarımını üstlendi. Afiş, broşür, logo, amblem, basın ilanları ve plak kapakları başta olmak üzere grafik sanatının bütün alanlarında ürün veren Yavi, tasarımlarında el becerisini ortaya koyarak guaj, kuru boya, mürekkep, fotoğraf ve kolaj tekniği başta olmak üzere çeşitli araç ve gereçler kullandı.
Haber: Sevgi YURTSEVER
Fotoğraf: Hasan Melih BÖRÜBAN