İzmir'in Buca ilçesinde yaşayan Üzeyir Eytemiş’in çocukluk hayali olan bisiklete maddi imkansızlıklardan dolayı asla kavuşamadı. Çocukluk hayali olan sadece  arkadaşlarından ödünç alarak kullanabildiği ve yıllarca hayalini kurduğu bisikletlerin hepsini temin etti ve bisiklet koleksiyonu kurdu.

Küçükken  bisikleti olmadığı için mahalledeki çocuklara imrenerek bakan Eytemiş, 20 yıldır hayalini kurduğu ve binemediği tüm bisikletleri artık koleksiyonuna katıyor ve katmaya devam ediyor. Çocukluk döneminin en meşhur bisikletlerini bulmak için hurdacıları  karış karış gezen Eytemiş’in koleksiyonu antika bisikletlere de sahiplik yapıyor. Bisiklet sevdalısı, dönemin bisikletlerini bir müzede sergileme hayali kuruyor.

Hayalinin Peşinden Koştu

 Zor geçen çocukluk günleri anlatan Eytemiş, sözlerinin devamında  “1980’ler darbe zamanı ve o zamanlar kıtlık, fakirlik çoktu ve mal kıymetliydi. O zamanlar mahallede bisikleti olan birkaç aile olurdu. Onlar da varlıklı insanlardı ve malları da kıymetli olurdu. Bir bisikletin peşinde hepimiz koşardık. O bisikleti görünce hemen ‘Bir kere binelim’ diye yalvarırdık. O zamanlar bir Pinokyo ya da Polo bisikleti alamadık.’’  dedi.

‘’Zamanı geldi, aradan yıllar geçti. Biraz paramız olunca, kendimiz de çalışınca ben de arayıp bulmak istedim. 15-16 yıl önce kardeşimle beraber bir hurdacıda gördük ve hemen aldık. İlk aldığım bisiklet beyaz Pinokyo’ydu.”  ifadelerini kullanan bisiklet sevdalısı, beyaz Pinokyo’yu almak için çok para verdiğini dile getirdi. Çocukluk döneminde binemediği tüm bisikletleri alma kararı verdiğini, o bisikletleri bulmak için hurdacıları talan ettiklerini söyledi.

Kırmızı Pinokyo Herkesin Hayaliydi

Çocuklarının en meşhur bisikletlerinden poloyu bulmak için de çok uğraş verdiklerini anlatan Eytemiş, “Polo, Almanya’dan gelirdi ve en zengin ailelerde birkaç tane olurdu. Hani o bisiklete binmeyi geç, görmek bile mümkün değildi. Beş mahallede bir tane olurdu. O polo bisikleti olan herhangi bir çocuk mahallemizden geçince peşinden koşardık, görebilelim diye. Çok farklı bir bisiklettir. Onu bulmak için Türkiye’nin dört bir yanına araştırmaya başladık. Derken Ankara’da buldum ve yüklü miktarda  para verip onu getirttik. Arkasından kırmızı Pinokyo buldum. Hiç binemediğim Pinokyom’du,  kırmızı Pinokyo’ydu. 80 ve 90’ların en meşhur bisikleti kırmızı Pinokyo’dur. Bisiklet olarak en çok binilen de Pinokyonun kırmızısıdır. Bu bir hayaldir, 80'lerin 90'ların filmlerinde bile çocuklar için ‘Kırmızı pinokya bir hayaldir’ olarak geçer, bir efsanedir, herkes ona binmek ister” diye duygularını ifade etti.

Haber: İsmail Karaduman

Kaynak: İHA